Çok uzak bir ülkede masum kişilikleri ile tanınan bir krallık varmış. Bu krallıkta kimse için kötü bir düşünce beslenmez ve herkes birbirinin iyiliği için uğraşırmış. Ancak, bu krallıkta herkesten ayrı duygular içerisinde yaşayan kötü kalpli bir cadı varmış. Herkes bu cadının kendilerine zarar vermesinden ve krallığın huzurunu bozmasından endişe edermiş. Bu cadı krallıkta bulunan güzel prensesin güzelliğini çok kıskanırmış. Bu güzelliğin kendisine geçmesi ve krallığın yok olması için büyüler yapar ve daima kötülük düşünürmüş.
Bir gün kötü kalpli cadı karanlık büyülerle dolu bir plan hazırlığı içerisine girmiş. İlk adım olarak tüm krallığı etkileyecek olan bir zehir icat etmiş. Bu zehir krallıkta bulunan herkesi kötü birisi yapacak ve kötü işler yapmaya yönlendirecekmiş. Bu sayede krallıkta bulunan kişilerin huzuru kaçacak ve bu durum kraliyet ailesini olumsuz etkileyecekmiş.
Planının ikinci adımında ise kötü kalpli cadı prensi kandırmaya çalışacakmış. Prense iyilik ile yaklaşan ve onunla arkadaş olmaya çalışan kötü kalpli cadı ona üretmiş olduğu zehirden vererek kraliyette bulunan herkesin kötü olmasını sağlayacakmış.
Kötü kalpli cadının planlarını anlayan ve iksiri almadan oradan uzaklaşan prenses cadının çok fazla öfkelenmesine neden olmuş. Bu durum cadıyı son derece saldırgan bir hale getirmiş. Bu olanların üzerine iksiri içerek artık kötü kalpli olmuş, olanlardan bir ordu kurmuş. Bu ordu ile birlikte krallığa saldırılar düzenleyerek kraliyet ailesini ele geçirmeye çalışmış.
Kralın çok güçlü ve cesur savaşçıları varmış. Bu cesur savaşçılardan oluşan ordu, kralı ve ailesini kanlarının son damlasına kadar korumuşlar. Kötü planlarının işlemediği gören kötü kalpli cadı tıpkı kendisi gibi kötü kalpli olmuş olan ordusunu da yanına alarak ülkeden çekilmek zorunda kalmış.
Bir müddet sonra iksirin etkisinin geçmesi ile kendilerini tekrar iyi hissetmeye başlayan cadının ordusunda bulunan insanlar kendilerine geldikleri gibi cadıya iyi bir ders vererek ülkelerine geri dönmüşler. Kötü kalpli cadının ordusunun iksirden arındığını ve artık iyi insanlar olarak ülkeye geri döndüklerini gören kral onları affetmiş. Mutlu ve huzur dolu yaşamlarına geri dönmüşler.